Beldede önceki yıllarda 2 bin 400 ton üzüm rekoltesi olduğunu, ancak Çanakkale'deki Tekel Şarap ve Kanyak Fabrikası'nın kapatılmasının ardından rekoltenin 300 tona kadar düştüğüne işaret eden Özkurnaz, "İnsanlar üzümün piyasasını bulamayınca, sattıkları ürünlerin paralarını alamayınca mağdur duruma düştüler. Sadece beldemiz değil, yine üzüm merkezleri arasında yer alan Bayramiç'teki üreticiler de bu olumsuzluklardan etkilendi. Böyle olunca insanlar yavaş yavaş bağcılığı bıraktı ve bağlarını bozdu" dedi.
Özkurnaz, bağ bozumunun yaşandığı şu günlerde üzüm yetiştiriciliğini yeniden canlandırmak ve katma değeri yüksek bir ürün haline getirmek için proje yaptıklarını ifade ederek, "Üzüm petrolden daha değerli bir ürün. Dünyada çok büyük rakamlara tekabül eden bir şarap piyasası var. Bölgemizde yetişen ürün genelde kara sakız cinsi. Bu üzümü yok etmeden yeni ekimler, dikimler bizi fabrika kurmaya zorladı. Bu düşünceden yola çıkarak, belediyenin öncülüğünde bir şarap fabrikası kurulmasına karar verdik" diye konuştu.
Fabrikanın kurulması için fizibilite çalışmalarının yapıldığını, bu yıl inşaata başlayıp, gelecek yıl üretime geçmeyi hedeflediklerini anlatan Özkurnaz, şöyle konuştu:
"Yöremizdeki insanların çalışacağı fabrika, üreticiye büyük katkı sunacak. Bundan sonraki hedefimiz, şaraba yatkın Bornova Misketi, Merlot, Cabarnet, Şiraz gibi üzüm cinslerini yetiştirmek. Fabrikanın açılmasının ardından ilk hedefimiz 400-500 ton üzüm işlemek. Yıllar geçtikçe bu kapasite artacaktır. Artık üreticimiz mağduriyetten kurtulmuş olacak. Tüccar aramayacak, parasını alabilecek. Ürünümüzün markası Erenköy Bağları olacak. Bu marka adı altında sadece üzüm değil, beldemizin diğer bir değeri olan zeytin ürünlerini de pazarlayacağız. Şarabı, sirkeyi, zeytini, zeytinyağını ve sabunu başlı başına bir sanayiye dönüştürmeye çalışacağız. Pazarlama yönünden bir sıkıntımızın olacağını düşünmüyorum. İtalya ve Yunanistan ile bağlantılarımız var. Ön görüşmeler sürüyor. Oradan da katkı alacağız. Bu bölgenin şarap konusundaki önemi antik dönemlere kadar gidiyor. Aynı zamanda bölgemiz toprak yapısı, rüzgarı, denize olan yakınlığıyla şarap üretimi için oldukça uygun. Kaliteli bir şarap markası yaratacağız. "
Beldede 10 yıldır 5. 5 dönümlük arazisinde bağcılık yapan İbrahim Afacan ise,
"Bağ bozumuna başladık. Çanakkale'deki şarap fabrikasının kapatılmasının ardından ürünlerimizi ekonomik değere çeviremiyoruz. Bu bölgenin toprak yapısı üzüme çok yatkın. Bu ürünün yok edilmemesi, iyi değerlendirilmesi gerekir. Dünyada üzüm, şarapçılık sektörü iyi bir ekonomik değer. Bizim de bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. aa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder