9 Haziran 2010 Çarşamba

HAZİRANDA ÖLMEK ZOR

Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Yaralı bir şahin olmuş yüreğim
Uy anam anam haziranda ölmek zor
Çalışmışım onbeş saat
Tükenmişim onbeş saat
Yorulmuşum acıkmışım uykusamışım
Anama sövmüş patron
Sıkmışım dişlerimi
Islıkla söylemişim umutlarımı

Sıcak bir ev özlemişim
Sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
Çıkışım bir dalgada
Vurmuşum sokaklara

Sokakta tank paleti
Sokakta düdük sesi
Sarı sarı yapraklarla
Dağlarda insan iskeletleri
Gece leylek ve tomurcuk kokuyor
Uyarına gelirse tepemde bir de çınar demişti
Yıllar önce
Demek ki on yıl sonra
Demek ki sabah sabah
Demek ki manda günü
Demek ki şile bezi
Bir de memedin yüzü
Bir de saman sarısı
Bir de özlem kırmızısı
Demek ki göçtü usta
Kaldı yürek sızısı
Yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
Bıraktım acının alkışlarına
Üç haziran altmış üçü

Bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne
Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
Okşar yanan alnını Nazım ustanın
Bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne
Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
Yatıyor oralarda bir eski gömütlükte
Yatıyor usta

Gece leylek ve tomurcuk kokuyor
Geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
Şuramda bir kuş ötüyor
Haziranda ölmek zor



Haziranda ölmek zor....

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

 
web ve teknoloji dünyasında olup bitenlerle ilgili kendi halinde bağımsız bir blog. Powered by Blogger